Suşehri'nde tarih bulundu

- Sivas'ın Suşehri ilçesine bağlı Küçükgüzel Köyü yakınlarında M.Ö. 323 yıllarında Helenistik çağına ait olduğu tahmin edilen Roma dönemine ait 2300 yıllık kent kalıntıları bulundu. Suşehri ilçesine bağlı Küçükgüzel köyünün eski yerleşim alanında incelemelerde bulunan Sivas Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma müdürlüğü ekipleri, 100 dönümlük arazide inceleme yaptı. Yapılan kazılarda Helenistik ve Roma dönemine ait kalıntılar olan mimari bloklar, seramik parçaları, sur duvarları ve tarihi taş parçalar bulundu. Bunun üzerine söz konusu bölgede yapılacak kazı çalışmaları için kurul oluşturuldu. Kuruldan çıkacak sonuç neticesinde ise Küçükgüzel köyünün eski yerleşim alanının arkeolojik sit alanı olması için çalışmalar başlatıldı. Daha önce yine Küçükgüzel köyü eski yerleşim alanında Roma dönemine ait tarihi aslan baş heykeli ve bir çok çeşitli tarihi taşlar Sivas Müze Müdürlüğüne gönderilmişti. 22 Kasım 2007, (İHA)

100 BİN YILLIK İNSAN KALINTILARI BULUNDU

Bursa, Uludağ Üniversitesi (UÜ) arkeologları tarafından Uludağ'da bir mağarada 100 bin yıllık oldukları tespit edilen insan kalıntıları bulundu. Uludağ Üniversitesi Rektörü Mustafa Yurtkuran, mağarada bulunan ve paleolitik çağa ait olduğu belirtilen taş ve insan kalıntılarının Anadolu'daki insanlık tarihini 6 bin yıldan 90 bin yıl daha geriye götürdüğünü kaydetti. Buluntuları tanıtan Rektör Yurtkuran, bugüne kadar taş endüstrisine dayalı çağlarda insanoğlunun ağırlıkla Afrika, Ön Asya ve Avrupa'da yaşadığının bilindiğini söyledi. Yurtkuran,

UÜ Arkeoloji Bölümü Başkanı Prof. Mustafa Şahin ve öğrencilerinin, Uludağ'da yapılan bir doğa gezisi sırasında Şahinkaya adı verilen bir mağarada taş ve insan kalıntılarına rastladıklarını belirterek, "Mağarada bulunan kalıntıların M.Ö 100 bin yılına ait olduğu tespit edildi. Böylece Bursa'nın bilinen 6 bin yıllık yerleşim tarihi 90 bin yıl daha geriye gitmiştir. Bursa ve çevresinde insan tarihinin 100 bin yıldan beri var olduğu ispatlanmıştır." dedi. Uludağ Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Başkanı Prof. Dr. Mustafa Şahin de, gezi sırasında girdikleri mağarada defineciler tarafından eşelenen toprakların üzerinde rastladıkları kemik ve taş parçalarını bulduklarında çok heyecanlandıklarını belirtti. Şahin, şu bilgiyi verdi: "Yaptığımız araştırmalarda bu taşların M.Ö 100 bin yılında Orta Avrupa'da yaşayan insanların kullandıkları taşlarla benzerlik gösterdikleri ortaya konulmuştur. Bundan dolayı da bulduğumuz taş örnekleri M.Ö 100 bin yılına tarihlendirilmektedir."
Adem Elitok 15 Kasım 2007, Perşembe

İşte kurtların beslediği kardeşlerin mağarası Efsaneye göre Roma'nın kurucuları sayılan
Romus ve Romulus kardeşlerin dişi kurt tarafından emzirildiği mağara ortaya çıkarıldı.

İtalya Kültür Bakanı Francesca Rutelli, mağaranın, Roma'nın göbeğindeki Palatino tepesinde bulunduğunu açıkladı. "Roma ve İtalya, arkeolojik ve artistik keşifleriyle bütün dünyayı şaşırtmaya devam ediyor" diyen bakan, "mitolojik bir bölgenin hakikate dönüşmesinin inanılmaz bir şey olduğunu" söyledi. Metrelerce toprak altında kalan "Lupercale" adlı mağaranın, sonda yardımıyla tespit edildiği, mozaik ve hayvan kabuklarıyla kaplı mağaranın çapının 6,5, yüksekliğinin ise 7 metre olduğu belirtildi.

Efsaneye göre, Romus ve Romulus , Alba Kralı Numitor'un torunlarıydı. Numitor'un kardeşi Amulius, zorbalıkla onu tahtından indirdi. Kral Numitor'un kızı da Vesta Bakireleri Tapınağında rahibe olmaya zorlandı, fakat savaş ilahı Mars, Numitor'un kızına aşık oldu. Bu aşktan ikiz erkek kardeşler, Romülüs ve Romüs doğdu. Bunu öğrenen Amulius, ikizlerin boğularak öldürülmesini emretti. İkiz kardeşler bir sepetin içinde Tiber Nehri'ne bırakıldı. Neden sonra sepet sahile vurdu. İkizleri bulan bir dişi kurt kardeşleri emzirdi. Sonradan ikizleri bulan kralın çobanı, onları kendi oğulları gibi büyüttü. Romus ve Romulus , büyüdükten sonra krala karşı ayaklandı ve onu öldürerek tahtı dedelerine verdi. İkizler, İ.Ö. 753'te Palatino tepesinde şehir kurmaya başladı. Romülüs, kendini küçümseyen kardeşi Romüs'ü bir tartışma esnasında öldürdü. Şehre daha sonra Roma adı verildi.
21 Kasım 2007, AA

ROMA MEZARI ÇIKTI

Hatay, Erzin ilçesinde içme suyu kazısı sırasında Geç Roma kaya oyma mezarı ortaya çıktı. Hatay Arkeoloji Müzesinden Arkeolog Demet Kara yaptığı inceleme sonucu "Oda mezarda üç tane iskelet, cam ve pişmiş topraktan göz yaşı şişeleri bulduk". dedi. Bölgede başka tarihi eserlerinde bulunma ihtimaline karşı içme suyu çalışmaları durduruldu.
5 Ekim 2007, TRT-Yurttan Haberler

DÜLÜK ANTİK KENTİ
Turizme Kazandırılıyor

Gaziantep, Şehitkamil Belediyesi Dülük Jupiter Tapınağını temizleyip ilaçladı. Yollarını açtı. Gezilip görülebilecek hale getirdi. Kaya oyma mezarların da ziyaret edilebilecek hale getirme çalışmaları da yapılıyor.

25 Eylül 2007, TRT Yurttan Haberler

GAZİANTEP - Yakındoğu arkeolojisinin en görkemli merkezlerinden Karkamış, mayından temizleniyor! Genelkurmay Başkanlığı, Gaziantep'in Karkamış İlçesi yakınlarında, Fırat'ın batısında, Türkiye-Suriye sınırı arasında kalan 600 dönümlük alanda mayınların temizlenmesi için İl Özel İdaresi'ne izin verdi.
Mayının temizlenip kazı başlatılmasını 'Hitit âşığı' Japon Prensi Tomohito Mikasa 'şahsen' Kültür Bakanlığı'na başvurarak rica etmişti.
İl Özel İdaresi Genel Sekreteri Abdülkadir Demir, "600 dönümlük mayınlı arazinin temizlenmesi için 1 milyon YTL ödenek ayırdık" dedi, "Şubat 2008'de ihale yapacağız. Mayınları 1.5 yılda temizleyerek kazıya hazır hale getirmeyi planlıyoruz."
Neolitik çağdan beri yerleşim merkezi olan Karkamış, Mezopotamya'dan Mısır'a uzanan yolların kavşağı yer alıyor. Hitit, Geç Hitit ve Asur dönemlerine tanıklık eden kentten çıkarılan eserler, Anadolu Medeniyetleri Müzesi ve British Museum'da sergileniyor. Boğaziçi Üniversitesi Tarih Bölümü'nden Doç. Dr. Aslı Özyar, "19. yüzyılın sonundaki kazılarda, yüzeydeki buluntular değerlendirilmişti. Kazı sadece Anadolu arkeolojisi için değil Kuzey Mezopotamya'nın anlaşılmasında büyük rol oynayacak" dedi.
22/09/2007 aa, Radikal

PEYNİR ÇİÇEĞİ MAĞARASI

Bodrum'un Gündoğan beldesinde yer alan 8 bin yıllık Peynir Çiçeği Mağarası atılan çöplerden temizlendi. Ziyarete kapalı Mağaranın kapısını kırıp içeri girenler sarkıt ve dikitleri kırıp, ateş yakıp çöplüğe çevirmişler.
Peynir Çiçeği Mağarası Karia yerleşim birimlerinin ilklerinden sayılıyor. Mağara 50 m. uzunluğunda 15 m. yükseklikte. Peynir Çiçeği Mağarası, 1992 Yılında Bodrum Müze Müdürlüğü tarafından bulundu.
12 eylül 2007

İSTANBUL'DA RESTORASYON

İstanbul surlarında ki 11 tarihi eser restore ediiyor. Bizans sivil mimarisinin ayakta kalan tek örneği olan TEKFUR SARAYI, Bizans Döneminden kalma ANEMAS ZİNDANLARI, projenin en önemli iki ayağı. Proje sorumlusu restoratör-mimar Dr. Şirin Akıncı "Anemas Zindanlarını 4 mm.çapında sıklıkla, üç boyutlu olarak tüm yapıyı taradık. Çeşitli teknikler kullanarak duvara, sıvaya, taşlara, harca hiçbir zarar vermeden temizlik çalışmalaını yaptık" dedi.
İki yıl önce başlatılan projenin 2010 yılında bitirilmesi planlanıyor. Eserler kültürel faaliyetlere ev sahipliği yapacak.

TÜRKİYE'NİN BATIK HARİTASI ÇIKARILIYOR

Çalışmalarına Doğuakdenizden başlayan grup şimdiden yirminin üzerinde batık gemi, sekiz sualtı mimari kalıntısı ve Osmanlı dönemine ait altı batık yeri tesbit etti. Çalışmalarla batık ve buluntular kayıt altına alınıp batık haritası hazırlanacak. Tüm buluntuların video kayıtları da yapılıyor. Ekip Ege ve Akdenizden sonra Karadeniz de de araştırma planlıyor.

KADİRLİ ULU CAMİİ RESTORE EDİLDİ

Osmaniye-Kadirli, MS. 2. yy. başlarında Romalılar tarafından inşaa edilen tapınağa 5. yy. da kilise eklendi. 1488 yılı Dulkadiroğlu Beyliği döneminde ise minare eklenerek camiye çevrildi.
Restorasyonda yıkılan duvarlar aslına uygun olarak yeniden inşaa edildi ve çevre düzenlemesi yapıldı. Mozaikli kısımlar seyir teraslarıyla ziyaretçilerin görüşüne sunulacak.
27 Ağustos 2007

TARSUS ULU CAMİİ RESTORASYONU

Camideki restorasyon çalışmalarında, bahçe hafriyatında Bizans Dönemine ait 1200 yıllık komutan kabartmalı adak taşı bulundu.
Adak taşı 2 m. boyunda. Kabartmada elinde kılıç, kalkan ve mızrak bulunan bir Bizans komutanı tasvir ediliyor. Taşın arkasında ise yapan sanatçının adak yazısı yer alıyor. Eser Tarsusu Müzesinde sergileniyor.
27 Ağustos 2007

HAZAR GÖLÜ ANTİK KENTİ

Sivrice İlçesi yakınındaki Hazar gölünde suların tekrar yükselmesiyle, göldeki antik kent kalıntıları tekrar sulara gömülmeye başladı.

Göle gömülü bir antik kentin varlığı Evliya Çelebi dahil pek çok gezgin tarafından dile getirilmişti. Su seviyesi alçalınca kent kalıntıları ortaya çıkmıştı. Tarihi 4. yy.a kadar dayanan kentte yapılan araştırmalarda 11. yy a tarihlenen bir manastır da bulundu. Tuğla ve horasan harcıyla yapılan binalar bölgede tek örnek.
23 Ağustos 2007

Hatay'da 11.yy.dan kalma
Bir Yerleşim Yeri daha bulundu

Hatay'ın Yayladağ ilçesi Giridım köyü yakınında ki yerleşim, yöredeki vatandaşlar tarafından bir raslantı sonucu bulundu. Bizans Dönemine ait olduğu düşünülen bölgeye dışardan bakıldığında sadece oyuklar görülüyor. Ancak içeriye girildiğinde, her katı birbirine merdivenlerle bağlı üç katlı bir yapıyla karşılaşılıyor. Hatay'da böyle bir mimariye ilk kez rastlanıyor. Yapı önümüzdeki günlerde daha geniş çaplı araştırılıcak.
22 Ağustos 2007

Likya lahitleri molozların içinde

MUĞLA (İHA) - Fethiye merkezinde Kaya Caddesi üzerinde bir arazide terkedilmiş olarak bırakılan Likya dönemine ait bir lahit kapağının çöp ve inşaat molozlarının arasında kalması vatandaşların tepkisine neden oluyor. Bir iş makinasıyla sürüklenerek buraya getirildiği anlaşılan 2500 yıllık lahit kapağının tahrip olmuş hali görenleri üzüyor. Fethiyeli bir vatandaşlar, "Birçok turistin bölgeye gelmesini sağlayan ve Fethiye için büyük şans diyebileceğimiz bu zenginliklerin böyle umursanmaması üzücü. Tüm dünyanın gelip gittiği bir bölgede ülkemiz için kötü bir imaj oluşturan bu durum tarihe saygısızlıktır" diyerek tepki gösteriyorlar. Fethiye merkezinde benzer durumda başka tarihi kalıntılarında olduğunu belirten vatandaşlar, bu durumun sona erdirilmesi ve tarihe sahip çıkılmasını istediler. 23 Ağustos 2007

GENÇ BİR ARKEOLOG ADAYINI KAYBETTİK

Dün geçirmiş olduğu trafik kazasında hayatını kaybeden dokuz eylül üniversitesi arkeoloji bölümü 3.sınıf öğrencisi İREM UYGUR
Allah tan rahmet dilerim
7/8/2007 Sebahattin Özmen

MYRA ANTİK KENTİNE ZİYARETÇİ AKINI

Myra, temmuz ayında 67.500 ziyaret alınca tarihinde ilk kez Noel Baba kilisesini ziyaretçi sayısı olarak geride bıraktı. Myra antik kentini, yılın ilk yedi ayında gezenler geçen yıla göre %50 arttı.

ÇAYÖNÜ HÖYÜK Turizme Açılıyor

Diyarbakır Müze Müdürü Nevin Soyukaya; " Çayönü ve yakınındaki Hilar Mağaralarının turizme açılması çalışmaları var. Gezi güzergahları, tanıtıcı tabelalar ve sosyal donatılar yapılacak " dedi.
Diyarbakır-Ergani ilçesindeki Çayönü ören yeri, MÖ.7500 yılına ait. Mezopotamya'nın tarıma dayalı en eski yerleşim yeri. İnsanlık arpa ve buğday tarımıyla koyun ve keçi yetiştiriciliğinle burada tanıştı. Neolotik Çağın dönüm noktası olan Çayönü, 1964 yılında keşfedildi.
Ağustos 2007 TRT Yurttan Haberler

Gaziantep'te MOZAİK EĞİTİMİ

Geçen yıl kurulan Mozaik Eğitim Merkezinde 30 kişiye kurs verildi. Kursiyerler ilk saha çalışmasını, Ticaret Odasının önünde gerçekleştirdiler. Proje daışmanı Celal Küçük "amacımız kültürel mirasımızın devamını sağlamak ve Gaziantebi bir mozaik kenti yapmak" dedi.

Vatikan 2008 Yılını St. POUL Yılı İlan Etti

St. Poul'un doğum yeri Tarsus'ta çalışmalara başlandı. Turist akınına uğrayacağı tahmin edilen kentte dönemin yaıları ve eski Tarsus evleri restore ediliyor. St. Poul anısına hediyelik eşyalar hazırlanıyor.

St. Poul, Hz İsa'nın 12 Havarisinden biri ve Tarsuslu.

ALMANLARLA KAZI İZNİ GERİLİMİ

"Deutschlandradio Kultur Ankara", Berlin Pergamon Müzesinde sergilenen Boğazköy Sfenksinin Türkiye'ye iadesinin sağlanabilmesi için Alman arkeologlara verilen kazı izinlerinin iptal edildiğini açıkladı. Radyo, Almanya'nın yoğun diplomatik girişimleri sonucu, Türkiye'nin 30 kazı izninden 28' ine yeniden izin verildiğini bildirdi.
Berlin Önasya Müzesi Md. Yrd. Ralf Bernhard Wartke, "20 yıldır iadesi için uğraş verilen Sfenksin bir kopyasını gönderebilecekleri bildirmemize rağmen bir cevap alamadık" dedi
Şenol Çalabakan, Frankfurt 4/8/2007 Milliyet