ARKEOLOJİ
DÜNYASI
ARKEOLOJİ
ETKİNLİKLERİ
ARKEOLOJİ
BELGESELLERİ
ARKEOLOJİ
HABERLERİ
arkeoloji haber arşivi
ARKEOLOJİ
KAZI HABERLERİ
ARKEOLOJİ
KAZILARI
ANTİK
BÖLGELER
ANTİK
KENTLER
ANADOLU
UYGARLIKLARI
MÜZELER
TARİH ÇAĞLARI
MİTOLOJİ
Tanrılar-Tanrıçalar-Kahramanlar
ve Atrübüleri
ARKEOLOJİ SÖZLÜĞÜ
ARKEOLOJİ
MAKALELERİ
ARKEOLOJİ
KİTAPLARI
ARKEOLOJİ
GEZİLERİ
İST.
ARK. MZ. SEMİNERİ
ARKEOLOJİ
GEZİLERİM
ARKEO
DOSTLAR
ARKEO
İLGİNÇ
SÖZ
SİZDE
MESAJINIZ
VAR
YEREL ARAŞTIRMACILARIMIZ
ARKEOLOJİ
HOCALARI
ARKEOLOJİ
SİTELERİLİNKLERİ
|
Apollon Smintheus, Zeugma, Mars Heykeli, Side, Symirna, Aspendos, Kinet Höyük, Sobessos, Allianoi, Gaziantep Müzesi, Eskişehir Müzesi, Topkapı Sarayı Müzesi, Karun hazinesi, Aphrodite, Sinop'da alınlık, Türk Eski Çağ Bilimleri Enstitüsü, Arkeoloji Şöleni
DİYARBAKIR'DA ARKEOLOJİ VE SANAT DERNEĞİ Diyarbakır dicle üniversitesi arkeoloji bölümünden bir grup öğrenci "Arkeoloji, Kültür ve Sanat derneği" kurdular. Derneğin kurucu üyelerinde Sebahattin Özmen, derneğin amacını " Diyarbakır'ın, bölgenin ve ülkenin kültürel yapısına sahip çıkıp ayrıca bilinçli bir rehberlik anlayışı ortaya koymak ve yok olan kültürel yapılara sahip çıkarak bunlarla ilişkili projeler geliştirmek" olarak açıkladı.
Derneğe aşağıdaki a-mail den ulaşabilirsiniz sebahattinozmen022@mynet.com
NOT; Bu dernek Duyarlı kişilerden, kitap yardımı bekliyor.
ADRES; İstasyon cad eskihal durağı güneş apt kat 2 no 3 Yenişehir DİYARBAKIR ARKEOLOJİ KÜLTÜR VE SANAT DERNEĞİ |
APOLLON SMINTHEUS
TUREB ödüllü Apollon Tapınağı
Apollon Smintheus Tapınağı kazı ve restorasyon projesi, TUREB tarafından Kültürel Sürdürebilirlik Ödülü'ne değer bulundu. Proje, Efes Pilsen'in sponsorluğunda gerçekleştiriliyor.
NTV-MSNBC 14 Mart 2006 SalıİSTANBUL
- Apollon Smintheus Tapınağı Kazı ve Restorasyon Projesi, yok olma tehlikesi ile yüz yüze olan tarih-kültür mirasımızı kurtarma ve gün ışığına çıkarma konusundaki özverili çalışmaları nedeniyle bu yılki TUREB Kültürel Sürdürebilirlik Ödülü'nün sahibi oldu. Anadolu topraklarındaki en ünlü tapınaklardan biri olan 'Apollon Smintheus Tapınağı kazı, restorasyon ve çevre düzenlemeleri projesi, 1998 yılından bu yana Efes Pilsen sponsorluğunda devam ediyor.
Turist Rehberleri Birliği (TUREB) Ödülleri, her yıl Dünya Rehberler Günü kutlamaları kapsamında veriliyor. Turizmin oscarları olarak kabul edilen yarışmanın kazananları, kültür ve turizm alanındaki çalışmaları ile profesyonel turist rehberlerinin dikkatini çeken kişi, kurum ve rehberlerin oylarıyla belirleniyor. Ödülü, Kültür ve Turizm Bakanı ve Bakanlık üst düzey yetkililerinin de katıldığı törende kazı Başkanı Prof. Dr. Coşkun Özgünel teslim aldı.
APOLLON SMİNTHEUS TAPINAĞI
Çanakkale iline bağlı Gülpınar Beldesi'nde yer alan Apollon Smintheus Tapınağı, 1866 yılında yapılan ilk kazılardan sonra unutulmuş, üzerine zeytinyağı fabrikaları yapılmış, bahçe olarak kullanılmış ve mermerleri yakılarak kireç yapılmak istenmişti.
1998 yılından başlayarak Efes Pilsen'in sağladığı destek ile gerçekleştirilen restorasyon projesi, 1980 yılından bu yana Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih - Coğrafya Fakültesi Klasik Arkeoloji Anabilim Başkanı Prof. Dr. Coşkun Özgünel başkanlığında yürütülüyor.
Gerek mimarisi, gerekse heykeltıraşlık eserleriyle önemli bir yere sahip olan Apollon Smintheus Tapınağı, ünlü mimar Alabandalı Hemogenes'in öğrencisi mimar ve mimarlar tarafından İon düzeninde inşa edilmiş.
Apollon Tapınağı'nın frizlerinde anlatılan Aka-Troya savaşları, Anadolu'nun tarihsel ilk romanı olma niteliği de taşıyor. Apollon Smintheus Tapınağı'nın gerek mimarisi, gerekse heykeltıraşlık eserleriyle büyük önemi bulunuyor.
İ.Ö. 150 yıllarında ünlü mimar Alabandalı Hermogenes'in öğrencisi tarafından İon stilinde inşa edilen tapınak kuzey-batı Anadolu'da, Troas bölgesinde bugün için tek örnek. |
MÜZE HIRSIZLIK ENVANTERİ
Müzelerimizden;
2002'de 151
2003'te 160
2004'te 361
eser çalındı.Son incelemeler hariçdir.
arkeoloji dünyası |
ETİ Arkeoloji Müzesi'nin restorasyonunu üstlendi
Eskişehir'in kanayan yarası olan ve üç yıldır bitirilemeyen Arkeoloji Müzesi binasının restorasyonunu ETİ yapacak. Bakan Koç'un isteği üzerine ETİ Şirketler Grubu Başkanı Firuz Kanatlı, bu görevi üstleneceklerini bildirdi. Restorasyon maliyetinin 3 milyon YTL olduğu öğrenildi.
31.05.2006 Sakarya Gazetesi
|
TÜRK ESKİÇAĞ BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ
4 Haziran 2006 tarihinde Brüksel'de toplanan
dünya bilim akademileri genel kurulunda enstitümüz
Uluslararası Akademiler Birliği'ne (Union Académique Internationale)
2 yıl beklemeli üye olarak kabul edilmiştir.
Prof. Dr. Ali Dinçol
Enstitü Başkanı
Türk Eskicag Bilimleri Enstitüsü
Ekrem Tur sok. No. 4
34435 Beyoglu/Istanbul
TURKEY |
KARUN HAZİNESİ
40 milyon dolar harcayıp geri aldık ama...
Karun Hazinesi anavatanında çalındı
Ömer Erbil - İstanbul
20 NİSAN 2006, Milliyet
Türkiye'nin ABD'deki Metropolitan Müzesi'nden geri almayı başardığı Karun Hazinesi'nin en önemli parçalarından biri Uşak Arkeoloji Müzesi'nden çalındı, yerine de sahtesi bırakıldı

Türkiye'nin 40 milyon dolar harcayıp 10 yıllık hukuk mücadelesi sonrasında ABD'deki Metropolitan Müzesi'nden geri almayı başardığı Karun Hazinesi'nin en önemli parçasının çalındığı ortaya çıktı. Uşak Arkeoloji Müzesi'nde sergilenen 450 parça eser içinde en nadide parçalardan biri olarak dikkat çeken Toztepe tümülüsünden çıkan "Kanatlı Denizatı" (hippokampos) şeklindeki altın broşun yerine de sahtesinin konulduğu belirlendi.
Hırsızlık sahte isim ve adres bildiren bir kişinin ihbarıyla ortaya çıktı. Şoke eden bu gelişmenin ardından Kültür ve Turizm Müdürlüğü soruşturma başlattı. Paha biçilemeyen eserin ne zaman ve ne şekilde çalındığı henüz tespit edilemedi.
Kültür ve Turizm Bakanlığı'na Ocak 2006'da yapılan ihbar üzerine müfettişler Uşak Arkeoloji Müzesi'nde üç hafta süren incelemelerde bulundu. Ancak yerinde duran broşun, İzmir Arkeoloji Müzesi uzmanlarından oluşturulan 3 kişilik komisyonca incelenmesi sonucu çalındığı ve yerine sahtesinin konulduğu belirlendi.
Karun'un laneti!
Müze Müdürü Kazım Akbıyıkoğlu, güvenliğin yeterli olmadığını belirterek şöyle dedi: "Bu eserlerin getirilmesi için 10 yıl mücadele ettim. Eserleri ABD'den teslim alan benim. Köylüler, 'Hazineyi bulanların hepsi birer birer öldü. Müdürüm Karun'un laneti sizi de tutar' derlerdi de inanmazdım. Ama doğru çıktı. Eserler benim üzerime zimmetli."
Güvenlik çok zayıf
Karun Hazinesi'nin sergilendiği müzede büyük güvenlik zafiyeti yaşanıyor. Kapı girişinde ziyaretçilerin üzerleri aranmadığı gibi, kapıda dedektör gibi cihazlar da bulunmuyor. Müzede kameralı sistem Aralık 2005'te devreye girmiş. 6 kameranın görüntüleri tek monitörden izleniyor. Müzenin bahçesi de 1 metre yüksekliğinde demir parmaklıklı bir çitle korunuyor.
Sadece vitrin kilidi koruyor
Örneğin eserlerin sergilendiği vitrinlerin camlarının kırılması veya başka türlü bir müdahalede bulunulması durumunda devreye girecek alarm sistemi bulunmuyor. Eşi bulunmaz eserler küçük bir vitrin kilidi ve kurşun mühürle korunmaya çalışılıyor.
Monitöre de, ziyaretçilere de tek bir görevli bakıyor
Monitöre bakan görevli aynı zamanda bilet kesip ziyaretçilere de bilgi veriyor. Bir kişi bilet kesen görevliyi oyaladığı zaman güvenlik tamamen pasif bir duruma düşüyor.
Yurtiçi ve yurtdışında araştırmalar sürüyor
Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür Varlıkları Müzeler Genel Müdürü Orhan Düzgün, hırsızlıkla ilgili olarak şu açıklamayı yaptı: "Bakanlığımıza gelen ihbar imzasız olmasına rağmen ciddiye alıp soruşturma istedik. Bakan Bey'in onayıyla başlayan soruşturma sonucunda maalesef bu kötü olayla karşılaştık. Üç kişilik komisyon, eserin sahte olduğunu rapor etti. Soygunun nasıl gerçekleştiği henüz bilinmiyor. Eserin bulunması için yurtiçi ve yurtdışında araştırmalar sürüyor. Biz ihbardan önce müzenin kamera sistemleri arızalı olduğu için çalışma başlatmıştık. 2005'in aralık ayında kamera sistemlerini tamamen yeniledik."
Yağmalayan köylüler anlaşamadı, ihbar etti
"Çok zengin kişileri" tanımlarken kullanılan "Karun gibi" kelimesinin türemesine neden olan Lidyalıların son kralı Kroisos, namı diğer Karun, MÖ 6. yüzyılda yaşadı. Müzede sergilenen eserler bu döneme ait olduğundan Lidya Hazinesi veya Karun Hazineleri olarak biliniyor. Karun Hazinesi soygunu 1965 yılında Toptepe Tümülüsü'nün kaçak kazısıyla başladı. Burada, altın başlı tutamaklı kepçe, altın makara, altın iğneli küpe, altın kanatlı at broş, akik ve taştan yapılmış geometrik şekilli kolye, arslanbaşı şeklinde bir çift bilezik, uçları taş boncuklu püskül şeklinde altın gerdanlık bulundu. 1966'da ikinci bir soygun İkiztepe Tümülüsü'nde yaşandı. Birkaç yıl boyunca süren kaçak kazılarda çıkarılan eserler yasadışı yollardan yurtdışına kaçırıldı. Köylüler arasında paylaşımda anlaşmazlık çıkınca içlerinden biri ihbarda bulundu ve hazinenin varlığı belirlendi.
İlk resmi kayıt 1984'te ABD'de ortaya çıktı
Kaçırılan eserlerin Metropolitan Müzesi'nde olduğu yönünde bilgiye ulaşılınca, 1983 yılında Türkiye Karun Hazinesi'ni istedi ancak sonuç alamadı. Kaçırılan eserlerle ilgili ilk resmi kayıt ise 1984 yılında ortaya çıktı. Metropolitan Müzesi'nin "A Greek and Roman Treasury" adlı bir kataloğunda bu eserler yer alıyordu. Katalog, gazeteci Özgen Acar tarafından Kültür Bakanlığı'na iletildi. Bu katalogda, Uşak ve çevresindeki tümülüslerde kaçak kazılar sonucu bulunan ve yurtdışına kaçırılan Karun Hazinesi'nin bir kısmının yer aldığı görüldü. Bunun üzerine Türkiye, "Hays and Sklar" isimli hukuk firmasıyla anlaşarak Mayıs 1987'de Metropolitan'a dava açtı. Davanın aleyhine devam ettiğini gören müze, Ekim 1993'te 363 eserin iadesini kabul etti. Aynı yıl Türkiye'ye getirilen eserler Uşak Arkeoloji Müzesi'ne gönderildi. |
ASPENDOS
YAĞLI GÜREŞ YAPALIM GERİSİNİ YIKALIM
29 NİSAN 2006, (İHA)
Belkıs Belediye Başkanı Hümmet Mert, "Belkıs Belediyesi olarak biz Aspendos'taki eski güreşleri tekrar canlandırmak istiyoruz. Aspendos Antik Tiyatrosu'nda düzenleyeceğimiz güreş organizasyonu geleneksel ve uluslararası nitelik taşıyarak, turizm beldesi olan yöremizde turizmin daha da gelişmesine katkıda bulunacak. Biz şimdiden bu heyecanı yaşamaya başladık" dedi. Diğer taraftan Belkıs Belediye Başkanı Hümmet Mert'in Ankara ziyareti çerçevesinde Belkıs'ta imar alanları genişliyor. Antalya Milletvekili Burhan Kılıç'la birlikte Müzeler Genel Müdürlüğü ziyaretinde konunun gündeme geldiğini ifade eden Başkan Mert, "Belkıs Belediyesi ve Müzeler Genel Müdürlüğü yetkililerinin 8-14 Mayıs tarihleri arasında yapacakları ortak çalışmayla beldemizde bulunan SİT alanları daraltılacak. SİT alanı niteliğini kaybeden araziler imara açılacak" diye konuştu. |

soldan sağa; Halet Çambel, İlknur Özgen, M. MELLING, Aslı Özyar, Stella Miller- Collett
Prof. Machteld J. MELLING 88 yaşında öldü
13 Şubat 2006
Anadolu Arkeolojisi ne büyük emekleri geçen hocamıza Allahtan rahmet dileriz. Nur içinde yatsın |
SYMIRNA
Yeni Asır, 15-Mart-2006
Kararsızlık, Agora kazılarını durdurdu Kültür Bakanlığı, kazı çalışmalarını yürütmek için başvuran Arkeoloji Müzesi ve Dokuz Eylül Üniversitesi Arkeoloji Bölümü arasında kaldı İLKER ÇOBAN(HABER MERKEZİ) İzmir'in tarih miraslarından Agora'nın 3 yıldır aralıksız sürdürülen kazı ve restorasyon çalışmaları, Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın bu yıl kazı çalışmalarını kimin yürüteceği konusundaki kararsızlığı nedeniyle 15 Aralık'ta durdu. Konuyla ilgili soruları yanıtsız bırakan İl Kültür ve Turizm Müdürü Metin Atsal, "Konuşmak istemiyorum" dedi. Kazıları 3 yıldır sürdüren İzmir Arkeoloji Müzesi Müdürlüğü'nün yanı sıra Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Arkeoloji Bölümü de Agora'ya talip oldu. Kültür ve Turizm Bakanlığı'na başvuran DEÜ Arkeoloji Bölümü öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Akın Ersoy, kazılara üniversitesi adına başkanlık etmek istediğini belirtti. İzmir Arkeoloji Müzesi Müdürlüğü de, Aralık 2005'te Kültür ve Turizm Bakanlığı Anıtlar ve Müzeler Genel Müdürlüğü'ne başvurarak her yıl rutin olarak alınan kazı izninin yenilenmesini talep etti. Dokuz Eylül Üniversitesi ve Arkeoloji Müzesi Müdürlüğü'nün başvuruları karşısında kararsız kalan Kültür ve Turizm Bakanlığı, 3 aydır İzmir Arkeoloji Müzesi Müdürlüğü ile İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü'ne kazı iznini göndermedi. İzmir Ticaret Odası'nın maddi, Büyükşehir Belediyesi'nin de işgücü katkısı sağladığı Agora, kazıların durmasıyla terkedilmiş bir yer görüntüsüne büründü. Kazılara başkanlık etmek isteyen DEÜ Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Yard. Doç. Akın Ersoy, "Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın, kararı niye geciktirdiğini bilmiyorum. Eğer kazıları biz alırsak, Agora kazılarını, hak ettiği yere getirmenin mücadelesini veririz" diye konuştu. Herkes kazıyı bekliyor Kazı ve restorasyon çalışmaları geçtiğimiz yılın Aralık ayı sonlarında durdurulurken İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin Agora'da görevlendirdiği 19 işçi, belediyenin başka birimlerine gönderildi. Ayrıca Agora'da belediyeye bağlı olarak çalışan 9 arkeolog, mimar ve restoratör, kazıların kime verileceğini merak ederken, çalışmaların başlayacağı günü bekliyor. Ayrıca kazı ve restorasyon çalışmalarının durması nedeniyle Özel İdare Müdürlüğü'nün 175 milyar liraya aldığı mini vinç, garajında bekletiliyor. İTO'nun kurduğu mermer atölyesi de aynı nedenle çalıştırılamıyor. Zamanında başvuru yaptık Türkiye'deki tüm kazılar için her yıl Kültür ve Turizm Bakanlığı Müzeler ve Anıtlar Genel Müdürlüğü'nden izin alınması gerektiğini belirten Arkeoloji Müzesi yetkilileri, "Kazı izni, o yılın 1 Ocak ile 31 Aralık tarihleri arasında geçerlidir. Biz Aralık'ta başvurumuzu yaptık. Ancak hala izin yazısı gelmedi. Bu arada bu mevsimde kazı yapılmasını da doğru bulmuyoruz. Çünkü çamurda yapılan kazı yarardan çok zarar getirir. Küçük obje ve seramik parçalar kırılabilir. Çökme de meydana gelebilir. Kazının kuru zeminde yapılması daha uygundur" dedi. |

APHRODITE'Yİ KIRDILAR
Brüksel'deki bir sergiye gönderilen 1800 yıllık Afrodit heykeli, kolu kırık döndü.
Brüksel Güzel Sanatlar Sarayı'nda (Palais de Beaux Arts) geçen yıl düzenlenen Analar, Tanrıçalar ve Hanım Sultanlar sergisine gönderilen "Afrodit" heykeli, kolu kırık geldi.
Sergi, AB İletişim Stratejisi kapsamında Türkiye'nin tarihi ve kültürel zenginliklerinin tanıtımı için dönemin Kültür ve Turizm Bakanı Erkan Mumcu tarafından 6 Ekim 2004'te açıldı. Topkapı Sarayı, İstanbul Arkeoloji, Ankara Anadolu Medeniyetleri Müzesi gibi Türkiye'deki 37 müzeden 324 tarihi eser gönderilen ve 16 Ocak 2005'e kadar açık kalan sergiyi, 68 bin kişi ziyaret etti.
Dönüşte görüldü
Sergi, Türkiye'nin büyük başarısı olarak değerlendirildi, ancak sonu hüsranla bitti. Çünkü İstanbul Arkeoloji Müzesi'nin en kıymetli eserlerinden Roma dönemi 2. yüzyıla ait Afrodit heykelinin kolu dönüş yolunda kırıldı.
Sergi dönüşü eseri teslim alırken kolunun kırık olduğunu gören müze yetkilileri durumu tutanakla tespit etti ve bakanlığa bildirdi.
1870'te bulundu
108 santimetre boyunda, 29 santimetre genişliğinde. 114 - T envanter numarasıyla İstanbul Arkeoloji Müzesi'nin ilk eserleri arasında yer alıyor. Efes antik kentinde 1870'li yıllarda izinli olarak kazı yapan J.T. Wood tarafından bulunan heykel, İstanbul Arkeoloji Müzesi'ne getirildi.
Milliyet
AKIL SIR ERMİYOR
1800 yıl sağlam kal,
1870 yılının teknolojisiyle, Selçuk'tan İstanbula sağlam gel,
2005 yılının uranyum taşıyan teknolojisi ve bu denli gelişim gösteren ambalaj sanayi
KOLUNU KIRSIN
Ey TANRIÇA günümüzde sen bile kendini koruyamıyorsun!
25.01.2006 ÇARŞAMBA
Yurtdışındaki sergilere artık kırılmayan eserler gönderilecek
Kültür ve Turizm Bakanlığı, tarihî eserlerin yurtdışı sergilerinde zarar görmeden dönmesi için 2006 yılında daha tedbirli davranacak.
1999'da Paris Versailles Sarayı'na gönderilen 18. yüzyıla ait Altın Taht ve Murassa Kama'nın, 2004'te de Brüksel'de açılan Analar, Tanrıçalar ve Hanım Sultanlar sergisinden Afrodit Heykeli'nin hasarlı olarak gelmesi gibi kötü sürprizlerle karşılaşmak istemeyen bakanlık, bundan sonra nakil sırasında zarar görmeyecek, kırılmayacak eserler gönderecek.
1980 yılına kadar tarihî eserlerin yurtdışına çıkarılmasına zarar görmemesi için izin verilmiyordu. 12 Eylül'den sonra Cumhurbaşkanı Kenan Evren tarafından bu uygulama kaldırıldı ve sanat eserlerinin sergilenmek amacıyla yurtdışına çıkışına izin verildi. Ancak uzmanlar, gerek nakil sırasında gerçekleşecek kazaların, gerekse alışık oldukları nem ve sıcaklık ortamından uzaklaşmalarının tarihî eserlere verdiği tahribata dikkat çekiyor. Bu hususları dikkate alan bakanlık, 2006'da İspanya, Çek Cumhuriyeti, Hollanda, Almanya ve İspanya'daki sergilere gönderilecek eserlerin "kırılmayacaklar" arasından seçilmesini kararlaştırdı. Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürü Orhan Düzgün, Afrodit Heykeli'nde olduğu gibi olumsuz bir durumla karşılaşmamak için bundan böyle zarar görmesi muhtemel eserleri yurtdışına çıkarmayacaklarını söyledi. Düzgün, "Eserler konusunda son derece hassas davranıyoruz. Ama hem AB'ye uyum hem de Türkiye'nin tanıtımı açısından yurtdışı sergileri önemli. Eser göndermekten vazgeçemeyiz; ancak önlemlerimizi artırabiliriz. Bu çerçevede, daha titiz davranarak, zarar görmeyecek eserleri seçeceğiz." dedi. Eserler için sigorta da yaptırıldığını hatırlatan Düzgün, sigorta bedelinin kıymet takdirine göre hesaplandığını dile getirdi. Orhan Düzgün; "Şu anda en çok dikkat ettiğimiz nokta, nakil sırasında zarar görmeyecek eserlerin gönderilmesidir." açıklamasını yaptı.
Kültür ve Turizm Bakanlığı'na birçok ülkeden sergilenmek için eser talebi geliyor. Ancak istenen her eser gönderilmiyor. Özellikle Zeugma mozaikleri şimdiye kadar birçok ülke tarafından istenmesine rağmen İstanbul'a bile getirilmedi. Ancak ABD'de düzenlenen "Muhteşem Süleyman",İngiltere'de düzenlenen "Türkler-Bin Yılın Yoculuğu",Japonya'da düzenlenen "Türkiye'de Üç Büyük İmparatorluk",en son yine ABD'de açılan "Kaftanlar" gibi birçok sergiye eser gönderildi. Bakanlık, yurtdışındaki sergileri Türkiye'nin tanıtımı açısından önemli buluyor. Brüksel'e Ekim 2004 tarihinde gönderilen Afrodit Heykeli, Ocak 2005'te bileği kırık olarak geri gelmişti.
2006 yılında gerçekleştirilmesi planlanan yurtdışı sergileri
Kral Sigismund Sergisi, Macaristan-Lüksemburg
Hititler Sergisi, Çek Cumhuriyeti
Türkiye Sergisi, Hollanda
2006 Denizcilik Sanatı: Türkiye'den Sanat ve Gemi Yolculuğu Sergisi, Almanya
İbn-i Haldun Sergisi, İspanya
Aslıhan Aydın-Ankara |
|
OCAK 2005
Kültür ve Turizm Bakanlığı yetkilileri, geçen yıl arkeolojik kazılara ayrılan ödeneğin 2 trilyon lira olduğunu hatırlatarak, Kültür ve Turizm Bakanı Atilla Koç'un talimatlarıyla bu yıl söz konusu rakamın 11 Milyon YTL çıkarıldığını kaydettiler.
2005 yılında bu müzeleri 8,5 milyon yerli, 10,5 milyon yabancı olmak üzere 19 milyona yakın turist gezdi. Devlet, müze gişelerinden yaklaşık 85 milyon YTL gelir elde etti. |
GAZİANTEP - Gaziantep Arkeoloji Müzesi Müdür Vekili Mehmet Önal, bronz Mars heykelini, Zeugma Antik Kenti'nin Birecik Barajı göl suları altında kalan bölümünde 2000 yılında yürüttükleri kurtarma kazısı sırasında bulduklarını anımsattı. Mars heykelinin Gaziantep Arkeoloji Müzesi'nde korunan ve sergilenen en önemli birkaç eserden biri olduğunu vurgulayan Önal, "Çok değerli olması nedeniyle bu eseri korumak için lazer güvenlik sistemini tercih ettik. Esere fazla yaklaşılınca alarm sistemi devreye giriyor"
AJANSLAR
MARS HEYKELİ

Kurtarma kazıları sırasında bulunan Mars heykeli, Zeugma'dan kurtarılan en değerli eserlerden biri kabul ediliyor.
Savaş tanrısı Mars'ın bronzdan yapılmış çıplak heykelinin gövdesi (S) hareketi yaparak ayakta duruyor. Dirseğinden bükerek yukarı kaldırdığı sağ eli bir mızrak tutar gibi işlenen Mars, sol eliyle de kıvrık dallı bir çiçek tutuyor.
Savaş ve bereketi simgeleyen dünyadaki bilinen tek Mars heykeli olan eserin, MÖ 2. yüzyıldan günümüze kaldığı ifade ediliyor.
Mars haykeli, sırt üstü yatar pozisyonda, üzerine düşen ağır cisimler nedeniyle sol kolu kırık, göğüs bölümü yanık ve ezik, eli ise parçalanmış halde bulunmuştu. Heykel, 2001 yılında İtalyan Dr. Roberto Nardi başkanlığındaki ekip tarafından yapılan ve yaklaşık bir yıl süren çalışma sonunda sergilenmeye hazır hale getirildi ve Gaziantep Arkeoloji Müzesi'nde kendisi için özel olarak hazırlanan bölümde teşhir edilmeye başlandı. |
Topkapı Sarayı Müzesi internette
04.06.2006
Türkiye'nin en önemli kültür zenginliklerinden birisi olan Topkapı Sarayı Müzesi, internet ortamında kullanıcıların hizmetine sunuldu. Kültür ve Turizm Bakanlığı'ndan yapılan açıklamaya göre, Bakanlık ve Topkapı Sarayı Müzesi Müdürlüğü işbirliğiyle hazırlanan Topkapı Sarayı Müzesi resmi web sitesi www.topkapisarayi.gov.tr ve www.kulturturizm.gov.tr adreslerinde ulaşılabilecek. Topkapı Sarayı Müzesi web sitesi, sarayın tarihsel gelişiminin anlatıldığı "Tarihçe", müzeye ilişkin merak edilen konuların yer aldığı "Genel Bilgiler" değişik bölümlerin tanıtıldığı bölümler internet üzerinden 3 boyutlu olarak gezilebildiği "Sanal Gezi", "Ulaşım", "Fotoğraf Galerisi" ve "İletişim" ana başlıklarından oluşuyor. Öte yandan, sitenin 9 Haziran Cuma gününden itibaren İngilizce olarak hizmet vermeye başlayacağı belirtildi. |

Tertip komitesi bşk. Prof. Haluk Abbasoğlu bildirisini sunuyor
Bir Arkeoloji Şöleni
Bu yıl Prof. Halet Çambel onuruna, 8-10 Mayıs 2006 tarihlerinde VI.sı düzenlenen toplantıların yapıldığı salon üç gün boyunca doldu doldu boşaldı.
İstanbul Edebiyat Fakültesinin gerçekleştirdiği 2005 yılı kazı ve araştırma sonuçları, 35 projeyle ilgili olarak, hocalar tarafından, birer bildiriyle dialar eşliğinde sunuldu.
Geleneksel hale gelen toplantının bir diğer özelliği de Profesör ve Doçentlerin yanında, geleceğin hocalarının da sunu verme kabiliyetlerini geliştirmek amacını taşıması.
Projeleri tanıtan poster sergisi büyük beğeni topladı.
Emekli ve halen görevdeki hocalarımızın yanı sıra öğrenciler ve ilgililerin büyük katılımı, toplantıyı düzenleyenlerin yüzlerini güldürdü.
Kapanış Konuşmasını yapan HALET ÇAMBEL, herkese teşekkür etti.Konuşması bittikten sonra izleyicilerin dakikalarca ayakta alkışlaması yaşanası bir olaydı. Sevgi seli dedikleri, demek buymuş.
Toplantıya gelenlere;
NESTLE'nin standında neskafe,
OF ÇAY'ın standında çay ve bitki çayları,
FREŞA standında meyvalı soda ikram edildi.
Tertip komitesi de simit ikramında bulundu.
( Arkeolojiye destek olan firmalara sahip çıkalım )
Homer Kitabevinin arkeoloji kitaplarını indirimli sunduğu sergisi, katılımcıları sevindiren bir diğer etkinlik oldu.
Arkeoloji Dünyası, 10 Mayıs 2006
|
3 ton ağırlığında tarihi alınlık bulundu
22.05.2006 SİNOP (İHA)
- Sinop'ta, inşaat çalışmaları sırasında 3 ton ağırlığında Roma dönemine ait mermer alınlık çıktı. İlginç işlemelerle kaplı olan tarihi eser, bulunduğu yerden kepçe yardımıyla alınarak Sinop Arkeoloji Müzesi'ne getirildi. Kefevi Mahallesi Türe Sokak'ta Can İnşaat tarafından gerçekleştirilen hafriyat çalışmaları sırasında, büyük bir tapınağa ait olduğu tahmin edilen ve binlerce yıllık, tarihi yapıların girişlerinde bulunan mermer işlemeli alınlık bulundu. İnşat firması tarafından müze yetkililerine olayın haber verilmesi sonrası, Sinop Müzesi arkeologları tarafından çalışma başlatıldı. Yaklaşık 3 ton ağırlığındaki dev mermer alınlık, kepçe yardımıyla bulunduğu yerden güçlükle alınabildi. Kepçeyle taşınan tarihi eser, çevredekilerin de büyük ilgisiyle karşılaştı. Tarihi mermer alınlık uzun süren uğraşlar neticesinde Sinop Arkeoloji Müzesi'ne getirildi. Tarihi eserin çok değerli olduğu ve paha biçilemediği belirtildi. Tarihi eser hakkında bilgi veren Sinop Müzesi Arkeologu Fuat Dereli, eserin Roma dönemine ait olabileceğini söyledi. Dereli, "Bulunan eser büyük bir tapınak, çeşme ya da mezara ait binanın alınlığı. Yani binanın en üst kısmında bulunan üçgen alınlık. Roma dönemine ait ve muhtemelen Milattan Sonra birinci veya ikinci yüzyıldan kalan bir eser. Eseri temizlendikten sonra muhteşem figürler daha güzel bir şekilde ortaya çıkacak. Eşsiz bir işleme sanatı buna da uygulanmış. Bu süsleme Hellenistik dönemden itibaren, en çok da Roma döneminde kullanılmış. Çok önemli yapılarda ve mermer işçiliğinde kullanılan bir süsleme. Öyle çok sık görülen bir eser değil. Çok mükemmel bir yapıya ait olmalı. İnşaat alanında sondaj kazısı yapacağız. Bununla ilgili tarihlendirme yapılacak ve kime adanmış bir yapı olduğu anlaşılacak. Bir tapınak mı yoksa bir imparatora adanmış bir yapı mı olduğu yapacağımız sondaj çalışması sonrası anlaşılacak" diye konuştu |
SİDE
Side'de tarihine göre yenileme
10 Nisan, 2006
Eski Pamfilya'nın doğal limanı olan, Lydia, Pers ve Roma döneminde ticaret merkezi olarak ün salan, korsanların önemli merkezi Side'nin antik tarihi ortaya çıkıyor.
Side Belediyesi'nin akademisyenlerle işbirliği içinde hazırladığı projeyle Athena ve Apollon tapınakları tarihteki ilk halini alacak ve antik kentte kalıntılar arasına Roma-Bizans dönemi resmedilecek.
Side Limanı'nın ağzına karşılıklı yapılacak Apollon ve Athena heykellerinin ellerinde taşıyacakları meşaleler deniz feneri işlevi görecek.
Side'deki meydan, sokak lambaları ve oturma grupları tamamen yenilenecek.
Arkeolog Orhan Atvur ve Akdeniz Üniversitesi Eski Çağ Dilleri ve Kültürleri Bölüm Başkanı Prof. Dr. Sencer Şahin'in danışmanlığını yaptığı proje kapsamında ilk olarak antik kentin yeni logosu yaratıldı.
Anadolu'nun bereket sembollerinden nar, Roma İmparatorluk dönemindeki şehrin sembolü olarak yeraldığı Side sikkelerindeki haliyle antik kentin logosu olarak kullanılacak.
30 tablo camekanlar arasında
Ressam Esma Civcir tarafından antik kenti rekonsturiktif ve mitolojik olarak anlatan 30 tablo ören yerlerine camekanlar arasına yerleştirilecek.
Sanat kritiğini Alman sanat tarihçisi Prof. Dr. Mattihas Bleyl'in yapacağını tablolar, Side'ye yerleştirilmeden önce aralarında Fransa ve Almanya'nın da bulunduğu çok sayıda ülkede iki yıl boyunca sergilenecek ve antik kent sanat yoluyla tanıtılacak.
Antik bir kentin ilk kez kendi dokusu ile planlanarak yenileneceğini vurgulayan ressam Esma Civcir, projede yer almaktan mutluluk duyduğunu söyledi.
Boyları iki metreye ulaşacak tablolarda, Hermes'i, korsanları ve köle pazarlarını yeniden Side'ye getireceğini anlatan Civcir, hamam sahnelerini, Artemis Tapınağı'nı, zeytinyağı işliklerini resmedeceğini de söyledi.
Zeus'un çocukları Apollon ve Athena, Side Limanı'nda yeniden hayat bulacak.
Belediye Başkanı Osman Demirkulak'ın girişimiyle tamamı rıhtım haline getirilen ve denizin 4-5 metre derinleştirildiği Side Limanı'nın iki ucuna karşılıklı olarak Apollon ve Athena heykelleri yerleştirilecek.
Limanda mevcut olan deniz feneri kaldırılacak ve 12-13 metre boyundaki heykellerin ellerinde taşıdıkları meşaleler deniz feneri işlevi görerek, beldenin yeni sembolü olacak.
Esma Civcir'in tasarladığı heykeller, heykeltıraş Yrd. Doç. Nusret Başdöner tarafından yapılacak. Bununla birlikte Apollon ve Athena tapınakları restore edilerek ilk hallerine getirilecek.
Melek figürleriyle karşılama
Kumköy kapısı ve Manavgat girişine yapılacak heykelle, turistleri korent başlıklı sütunlardaki melek figürleri karşılayacak.
Side Antik Kenti Meydan Düzenlemesi kapsamında, Liman Caddesi'ndeki Atatürk büstü kaldırılacak ve yeni Side'de, törenlerin yapılacağı bir Atatürk Meydanı oluşturulacak.
Şaha kalkmış bir at üzerindeki Atatürk heykelindeki rölyeflerde Kurtuluş Savaşı anlatılacak.
Liman Caddesi'ne inşa edilecek havuz ve tabana Side Müzesi'ndeki tavan süsleri uyarlanacak. Antik kent, sütun başları şeklinde düzenlenecek sokak lambalarıyla ve eksedra denilen eski oturma gruplarıyla donatılacak. Antik kentte, mozaik taşları dahil kendi kültüründen esinlenerek eklenen her objeye 'nar' logosu işlenecek.
Side Belediye Başkanı Osman Delikkulak, yaklaşık 30 milyon dolara mal olacak projeyle Side'yi antik tarihine uygun şekilde baştan yaratacaklarını açıkladı.
Projenin sponsorlar aracılığıyla tamamlanacağını belirten Delikkulak, Side'nin deniz-güneş-kumunu değil, tarihini ön plana çıkartmak istediğini vurguladı.
Tapınakların olduğu bölgeyi denize doğru 60 metre doldurduklarını da açıklayan Delikkulak, burada konserlerin verilebileceği 10 bin kişilik kültürel alan yaratacaklarını kaydetti.
|
'Allianoi' mahkemeye taşındı
2006-03-08
Arkeoloji ve Arkeologlar Derneği, Türkiye Ekonomik ve Toplumsal Tarih Vakfı,TMMOB Mimarlar Odası Genel Başkanlığı ve İzmir Turist Rehberleri Odası Yönetim Kurulu Başkanlığı'nın davacı olduğu, "Kültür Mirası olan Allianoi ören yerinin Yortanlı Barajı suları altında kalmasının önlenmesi için projede değişiklik yapılması ya da aks yerinin değiştirilmesi" isteminin reddine ilişkin davanın duruşması bugün yapıldı. Duruşmaya, Allianoi Girişim Grubu Dönem Sözcüsü ve davada Arkeoloji ve Arkeologlar Derneği, Türkiye Ekonomik ve Toplumsal Tarih Vakfı'nın vekili olan Av.Arif Ali Cangı ile DSİ'nin üç avukatı katıldı. Duruşma Allianoi Girişim Grubu üyeleri ile basın tarafından izlendi. Mahkeme heyeti tarafların sava ve savunmalarını dinlediken sonra, kararın daha sonra açıklanacağı belirtildi. Allianoi Girişim Grubu sözcüsü Arif Ali Cangı yaptığı açıklamada şunları söyledi: "Koruma Kurulu kararında da belirtildiği gibi, "İnsanlığın ortak kültür mirası" nitelemesini çoktan hak etmiş olan Allianoi'un korunması, gelecek kuşaklara aktarılması, yasal zorunluluk olmasının yanı sıra, bu çağda, bu coğrafyada yaşayan bizlerin tarihsel sorumluluğudur. Dava konusu işlemin hukuka aykırılığı açıktır. 2001 yılı koruma kararı nasıl uygulanmadıysa, son koruma kararı da uygulanmayabilecektir. Yortanlı barajında şimdiki haliyle yüzdde 10 seviyesinde su tutulması halinde korunmakla yükümlü olduğumuz kültürel değerimiz yok olacaktır. 1800-2000 yıldan bu yana Allianoi yaşıyor, Allianoi'un tarihi yazılıyor. Bizlerin de tarihi yazılacak. Tarihin, bizleri "yok eden değil, yaşatan" olarak yazması en büyük dileğimizdir..." |
KİNET HÖYÜK
Hatay'da Kinet Höyüğü'nden çıkarılan eserler müzede sergilendi Hatay Valiliği ve ABD Dışişleri Bakanlığı'nın katkılarıyla Kinet Höyük kazısında ortaya çıkarılan eserlerin Hatay Müzesi'nde sergilenmesine başlandı. ABD Kültür Ateşesi Damaris A. Kirchhofer ve bazı daire müdürleri ile vatandaşların katıldığı etkinlikte konuşan Hatay Valisi Abdülkadir Sarı, ABD Dış İşleri Bakanlığı'na kazılar için sağladığı maddi katkıdan dolayı teşekkür etti. Vali Sarı, Hatay'da halen günyüzüne çıkarılmayan ve kazı bekleyen 300 höyükün bulunduğunun altını çizerek, "Çıkarılan eserler dünyanın ortak mirasıdır. Bizim gayemiz bu eserleri gelecek nesillere aktarmaktır" dedi. ABD Kültür Ateşesi Damaris A. Kirchhofer ise Hatay'da bulunmaktan ve kazılara parasal anlamda destek olmaktan ötürü duydukları mutluluğu dile getirdi.
- ÖZYURT Gazetesi, (Antakya) Sayı: 4991 |
SOBESOS Antik Kenti
17 Ocak 2006 NEVŞEHİR

Mozaiklere çelik çatılı koruma
Nevşehir'in Ürgüp İlçesi'ne bağlı Şahinefendi Köyü yakınlarındaki Sobesos Antik kentinde ortaya çıkartılan geometrik şekilli mozaikler, çelik konstüksiyonlu çatı ile korunuyor.
NTV-MSNBC Hamza Gül
- Ankara Maltepe Rotary kulübü ile yanı sıra Koç Allianz'in desteği ile kazı alanında ortaya çıkartılan geometrik şekilli mozaiklerin yağmur ve kar sularından olumsuz etkilenmemesi için çelik çatı kurulması çalışmaları sona erdi.
Nevşehir Müze Müdürü Halis Yenipınar yaptığı açıklamada, Nevşehir'in Ürgüp İlçesi'ne bağlı Şahinefendi Köyü'nün Örencin mevkiinde M.S. 4. yüzyıla tarihlenen Sobesos Antik Kentinde 2000 yılında başlatılan kazı çalışmalarında toplantı salonu, hamam ve kilise kalıntılarının yanı sıra 80'e yakın halk tipi mezarın ortaya çıkartıldığını söyledi.
Yenipınar, kazının ilk yılında toplantı salonunda ortaya çıkartılan geometrik şekilli mozaiklerin yağmur ve kar sularından olumsuz yönde etkilenmesinin önüne geçilmesi amacıyla Ankara Maltepe Rotary Kulübün yanı sıra Koç Allianz'ın katkıları ile çelik konstrüksiyonlu çatı ile kapatılmasının sağlandığını belirterek, bu çalışmalar için 60 bin YTL'lik bir harcamanın yapıldığını belirtti.
Yenipınar, 2006 yılında da geometrik şekilli mozaiklerin bulunduğu Roma dönemine ait hamamın da çelik konstrüksiyonlu çatı ile kapatılmasının planlandığını ifade ederek, Ağustos ayı sonlarında başlatılması planlanan bu yılki kazı çalışmalarının da tarihi Roma hamamı ile toplantı salonunun etrafında odaklaştırılmasının planlandığını söyledi. |
|
|
|
|
|
|
2006 arkeoloji haber arşivi-3 |
|
|
|
|